Sunday, June 19, 2011

Bir göç ülkesi olarak Almanya

Merhabalar
Ne zamandır üzerinde yapayım diye düşündüğüm bir projeydi bu. Almancı olmadan Almanya'da yaşayan birinin ilk elden tecrübeleri. Karşılaşılan zorluklar ve bulunan çözümler. Eğer Almanya'da beyaz yakalı Türk olarak çalışmak istiyorsanız aşmanız gereken zorluklar bilmeniz gereken nüanslar var. Bu yazımda Almanya'nın bir göç ülkesi olarak benim gördüğüm avantajlarından ve dezavantajlarından bahsedeceğim. Güney Almanya ve Stuttgart yöresini benim yaşadığım bölge olduğu için analizimde esas örnek olarak alacağım.


Avantajlar

- Haftada 35-38 saatlik çalışma kontratları mümkün. Bu demek oluyor ki haftada 40 saat çalışma durumunda fazla çalıştığınız 2 ila 5 saati fazla mesai olarak alabilirsiniz. Senede 30 iş günü tatil miktarı standart olduğu için
10 gün kadar da fazla mesaiden gelen günleri eklerseniz. Bu senede 40 iş günü izin demektir. Buna resmi tatil günlerinin de eklenmesi ile Almanya'da ortalama beyaz yakalı bir işte senede 2,5 ay izin sahibi olmak mümkündür.

- Eğer evli iseniz eşinizin çalışma durumuna göre vergi kolaylıklarından yararlanabilirsiniz. Çocuk parası, ebeveynlik parası gibi olanaklar mevcut. Yanlız bekar olan çalışanların brüt kazançlarının %40 kadarı devlet tarafından vergi + standart zorunlu sigorta kesintileri olarak kesilmektedir.

- Beyaz yakalı kalifiye bir çalışan olarak Almanya'nın en iyi kazanan %5 lik dilimine girme şansınız yüksektir. Böylece şehir altyapısı oldukça gelişmiş Alman şehirlerinde Türkiye'deki ortalama yaşam kalitesinin üzerinde bir yaşam kalitesi yakalamak mümkün olabilir.

- İklim olarak Almanya'nın yılda en fazla güneş alan bölgeleri Freiburg - Stuttgart - Mannheim - Karlsruhe civarları olduğu için bu çevreye göç etmek, iklim konusunda hassas olanlar için akıllıca olabilir. Bu bölgenin kışları, karasal iklime kaymış Ege şehirleri Afyon-Uşak'taki kadar soğuk olur. Genelde ne kadar kuzey o kadar soğuk genellemesi doğrudur diyebiliriz.

- İsviçre, Fransa ve Avusturya (ve hatta İtalya) gibi ülkeler yakındadır. Güney Batı Almanya ve Baden Würrtemberg'in bitki örtüsü İsviçre'nin masalsı bitki örtüsüne çok benzer. Türkiye'deki Karadeniz bölgesi ve hatta daha fazlası yeşillikte bir bitki örtüsü mevcuttur. Meşhur karaormanlar ve Svabya alpleri bu bölgededir.

- Güçlü ekonomi ve iyi maaşlar. Özellikle Güney Almanya endüstri devriminin ilk başlarından itibaren güçlü ve innovatif şirketlerle avrupa ekonomisinde önemli bir rol oynadığı için bu yöredeki iş olanakları oldukça iyidir. Daimler (Mercedes), Bosch, Porsche, BMW, Siemens, Infineon gibi firmaların on binlerce çalışandan oluşan kampüsleri hep bu yörededir. Binlerce çalışanı olan orta ölçekli IT ve Teknolojı firmaları yine ilginç iş olanakları sunmaktadırlar.

- Evinize yakın bir Türk marketi, Türk Restoranı veya Türk gazetesi alabileceğniz yer bulma olasılığınız çok yüksektir Almanya'da.

- Büyük Alman şehirlerinden Türkiye'nin değişik şehirlerine her gün birden fazla uçuş bulmak mümkündür. Fiyatlar bu blogun yazıldığı günlerde gidiş-dönüş 200 avro civarıdır. Uçuş süresi ise 2,5 - 3 saat civarı.
Kanada - Avustralya - ABD gibi bir ülkede göçmen olup senede 1 kere Türkiye'ye gitmek yerine Almanya'daki bol izin olanaklarından da yararlanarak senede 3-4 kere Türkiye ziyaretleri yapmak mümkündür. Almanya'da yaşamak nerdeyse Türkiye'nin bir şehrinde yaşamak gibi olabilir.

Dezavantajlarına gelince
- Almanca öğrenmesi zor bir dil. İngilizce'ye hakimseniz ilk başta bu dili kullanıp maksimum 2 yıl gibi bir sürede Almanca'ya çok iyi hakim olabilirsiniz. Entellektüel zorlukları seven beyaz yakalı kalifiye bir göçmen için aşılamıyacak bir sorun değil. Bir çok önemli yayın bu dilde yapıldığı için sonradan iyi ki öğrenmişim diyorsunuz.

- İnsanlar biraz soğuk ve sizi hemen aralarına kabul etmiyorlar ama Türkiye'den gelme expat veya beyaz yakalı Türklerden bir çevre kurmak mümkün. Almancılarla anlaşmak ve ortak noktalar bulmak zor olabiliyor. 2. 3. nesil ayakları yere sağlam basan akıllı uslu konuşulabilecek almancı arkadaşlar da bulmak mümkün.

- Almancıların sahip olduğu kötü imajdan (dil bilmeyen, alt sosyal tabakaya ait Türk Göçmen İmajı) siz de zarar görüyorsunuz. Ev ararken veya bir devlet dairesinde işiniz olduğunda bu hissedilebiliyor.

11 comments:

  1. Merhaba!

    Almanya'da dogup büyüyen Türkler arasinda tipik "Almanci" imajina uymayan insanlar da var.
    Bunu yukaridaki yazinizda belirtmissiniz zaten, yine de bir daha altini cizmek istedim.

    Tipik "Almanci" gibi yetismeyen bireylere gelirsek, kendimi örnek olarak gösterebilirim.

    Ailem Atatürkcü. 1970'de Almanya'ya gelmisler.

    Akrabalarimin büyük bir kismi (buna Babam da dahil) 1970 ve 80'lerde Almanya'da üniversite okumus.

    Ailem beni kiz cocugu oldugumdan dolayi hicbir sekilde kisitlamadi.
    Ana okulundan itibaren arkadas cevrem genelde Almanlardan olustu.
    Aksansiz Almanca konusuyorum, metal ve rock müzigi dinliyorum. Her zaman Alman toplumuna entegre olmus sekilde yasadim, daha dogrusu öyle yetistirildim.

    Bizim gibi aileler göze carmadigi icin, maalesef günlük yasamda Almanlar tarafindan Türk olarak algilanmiyor.
    Türkiye'de bulundugumuz zaman da "Almanci" olarak algilanmiyoruz.

    Dolayisiyla iki ülkede de, Almanyali Türkler hakkinda önyargilar mevcut.

    Ama sunu da itiraf etmek gerekiyor:
    Tipik "Almanci" olmayan Türkler Avrupa ülkelerinde azinlikta, daha dogrusu istisna.

    ReplyDelete
  2. Merhaba
    Yazımda da ben tam bunu belirtmiştim. Malesef bir çok almancı tabir edilen Türkle Türkiye'den gelen beyaz yakalı Türk'ün anlaşması mümkün olmuyor.

    Ama istisnalar var. Benim şu ana kadar edindiğim izlenim burda tanışmış olduğum burda doğmuş büyümüş her 10 Türk arkadaştan ikisini arkadaş çevremde görmek istediğim. Bu derece az. İstisnalar var. Bence babanız üniversite mezunu beyaz yakalı bir Türk olarak Almanya'ya göç ettiği için siz ve aileniz zaten hiç bir zaman almancı olmadınız. o yüzden Türk ve Alman toplumu tarafından Almancı olarak algılanmamınız çok normal.

    Benim bu yazım, benim gibi Türkiye'de üniversite okuyup, mesleki yeteneklerine uygun beyaz yakalı bir işte Almanya'da çalışmak isteyen insanlara bir nebze fikir versin yol göstersin diye yazılmış bir yazı.

    Almancı Türk - Türkiye'den gelen Türk tartışmasına dönsün istemiyorum. Belki bu konuyu ayrı bir yazıda ele almaya çalışırım.

    ReplyDelete
  3. Merhabalar,
    Almanya'daki Turkler 'Almanci' lafini sevmiyorlar diye biliyorum. Ben degil ama bu yaziyi okuyan Almanya Turkleri alinabilir haberiniz ola.
    Ayriyeten bir insan Almanya'da yasiyorsa niye ilk aradigi sey Turk restorani, Turk dost, Turk eglencedir? Anlayamiyorum. Tamam Turkler de Alman toplumunun bir parcasi ama Almanya'ya baska kulturleri tanimak icin gidiyorsun. Ille de Turk yasami istiyorsan da Turkiye'ye don.
    Dil konusuna gelirsek, zannimca hicbir dil kolay ya da zor degildir, sadece ana dile gore ogrenmesi daha kolay veya zor diller olabilir, mesela bir Turk'un dilbilgisi bakimindan Finceyi ogrenmesi daha kolay olabilir. Dil ogrenme tamamen yas, kullanilan yontem, istek-motivasyon ve calisilan sureye baglidir.
    Sevgiler selamlar,
    ABD'de dogup buyumus bir Turk

    ReplyDelete
  4. Merhabalar
    Öncelikle yorumlarınız için teşekkürler.

    - Bizzat Almanya'da yaşadığım için Almancı Türklerin neye kızıp kızmayacağı konusunda fikir sahibiyim. Uyarınız için teşekkürler. Almancı kelimesi benim bulduğum bir kelime değil. Burda günlük hayatta kullanılan bir kelime. Politically correct olalım derken burda göç ülkesi olarak tanıtmaya çalıştığım Almanya hakkında yanlış fikirler vermek istemem.

    - İlk aranan şey Türk Restoranı, Türk marketi ve Türk dostlar değil ama kısa tatile değil yıllarca yaşamaya geldiğiniz bir yerde bunların olması eminim ki önemli.

    - Bir çok insan başka kültürleri öğrenmek amacıyla göç etmiyor. Başka kültürleri öğrenmek için bir kaç aylık gezilere katılınabilir ama Tayvan kültürünü öğrenmek için Tayvan'a göç edebileceğimi sanmıyorum. Göç motivasyonları genelde ekonomiktir. Şakır şakır almanca bilerek iyi bir ekonomik koşulda çoğunluğu Türk bir çevrede Almanya'da yaşayabiliyorsam bunun size zararı ne ? Benim yaşamım gayet batılı. Kahvaltıda sucuk yiyip akşam Almanca tiyatro izlemeye gidebiliyorum ben. Böyle bir sentez imkanı varken 'Türk yaşamı istiyorsan TR'ye dön' ne kadar faşizan bir yaklaşım.

    - Latin ve Germen kökenli birden fazla dili öğrenmiş ve konuşan biri olarak, Almancanın zor olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

    ReplyDelete
  5. @mit dem wissen waechst der zweifel

    Ilk yorumu yazarken yazinizin amacini ve kime hitap ettigini yanlis anlamamistim zaten.
    Sizin dediklerinizin altini cizmek istemistim sadece. Size tamamen katiliyorum.

    Bu arada Almanya'daki Türklerin 20% sini yakin arkadas cevrenizde görmek istediginizden emin misiniz?
    Ben 100 kisi arasinda bile arkadas bulamiyorum :)
    O yüzden oldu bitti arkadas cevrem hep Almanlardan olustu.
    Cok az Türk arkadasim var.

    Selamlar
    Özden

    ReplyDelete
  6. Güzel yazılmış bir yazı. Türkiye'deki lisans eğitiminden sonra Almanya'da yüksek lisansını bitiren ve kısa zaman sonra işe başlayacak biri olarak bu gözlemlerinize katılıyorum. Tabii bu avantajların arasına kişinin karakterine ve tercihine gören başka avantajları ve dezavantajları sıralamak da mümkün. Örneğin artan gezme imkanı, gelişmiş ülke olmanın getirdiği multikulti yaşam ve diğer avantajlar vs de eklenebilir. Fazla bireysel yaşamı ise olumlu ya da olumsuz bir kategoriye sokamıyorum.

    @ABD'de doğup büyümüş bir Türk
    Yurt dışında uzun süreli yaşam için çevrede Türk marketi ya restoranı aramanın ya da bir kaç Türk arkadaş edinme isteğinin oldukça doğal olduğunu düşünüyorum. Tabii ki farklı bir ülkede doğup büyümek ayrı şey, oraya sonradan gitmek ayrı şey.
    Emre

    ReplyDelete
  7. sevgili editör,

    almanya aci vatan.. evet öyleydi ve bir coklari icin hala gecerlidir bu.

    belirttiginiz gibi beyaz yakali olarak gelmissiniz aci vatana ve yanlis anlamiyorsam kendnizle almanci tanimi arasina mesafe koymaya gayret gösteriyorsunuz.
    hakli olarak da tabii ki. bir yandan yas itibariye yetiskin (yani kaderi itibariyle almanya'da dogmamis) ve dolayisiyla karali olarak aci vatana gelmeniz ve diger yandan diplomali (sanirim üniversite mezunu) olmaniz sizi tipik almancilardan ayiran özelliklerdendir.

    ayrica hem almanya'da hem de türkiye'de kendisini digerlerine yani ana topluma ancak digerlerinden daha gayretli oldugunu kanitladiginda kabul ettirebilen ikinci sinif almanci olmak istemediginizi anlayabiliyorum. gercekten anlayabiliyorum.

    almanya'yi ikinci vatan kabul edip burada topluluk olusturup anavatan tarafindan sürekli gurbetci kardesler diye yakinlik gösterme politikasiyla avutulmanin ve diger yandan anavatan tarafindan hukuki ve sosyal anlamda bu güne kadar tamamen kendi kaderlerine teslim edilip yanliz birakilmanin sonuclarindandir "almanci"lik.. tabiiki sadece bundan dolyayi da degil..

    almancilarin sahip oldugu kötü imajdan sizin de zarar gördügünüzü tahmin edebiliyorum. beyaz yakali olarak medeni bir toplumdan avrupanin motoru olan almaya'da deneyimlerinizi ve egitiminizi is olanaklarinda hayata gecirip kazanimlarinizi arttirmak istiyorsunuz. kötü imaji hak etmediginizi düsünüyor olabilirsiniz. evet hak etmiyorsunuz…

    fakat sizin bu kötü imaji hak etmediginiz gibi türkiye'deki ve almanya'daki beyaz yakalilarin haricindekiler, yani mavi yakaliylar da kötü imaji ve ikinci sinif olmayi hak etmiyor.
    ***
    blogunuz ilgimi cektigi icin göz gezdirmekti niyetim.. taa ki "beyaz yakali"ligin blogunuzda ön plana ciktigini fark edene kadar. burada yazma geregi hissetim.

    türkiye'deki gelismeleri ve toplumu yakindan takip etmeye calisiyorum… insanlar siniflara ayrilmis ve "ne oldum" deliligi ile batililik sevdasi almis basini gidiyor. türkiye'de toplumda beyaz yakali olmanin ne kadar itibar kazandirdigini ve beyaz yakalilarin digerlerine ne kadar asagilayici yaklastigini biliyorum.

    beyaz yakali olmak güzel de beyaz yakaliyim demek yakisiksizdir bence. ayrica beyaz yakali olmak kesinlikle kaliteli insan olmak anlamina gelmiyor. bilakis, bir cogu insanligi kaybetmis durumda, bilhassa türkiye'dekiler…

    almanya'da yasiyorsunuz.. beyaz yakali ya da mavi yakali almanlar gibi bir kavram isittiniz mi bu güne kadar? almanlar kendi aralarinda böyle bir ayirim yapmiyor. hatta bircok "mavi yakali" yüksek egitimli ve ileri görüslü olabiliyor ve su olayim bu olayim, üniversite mezunu olayim da itibar kazanayim diye bir sikintilari yok. beyaz yakalisi da mavi yakalisi da gayet kültürlü ve medeni olabiliyor..

    ben almanya'da dogdum ve büyüdüm. yani tipik bir almanciyim. "almanci" oldugumu ilk defa bana anavatan diye benimsetilen türkiye'de ögrendim. bu kavramin ikinci sinif anlamina geldigini ögrenmek de ayriyeten biraz zaman gerektirmisti.
    daha sonrasinda türkiye'de beyazlar ve siyahlarin oldugunu ögrendim. ya da beyaz yakalilarla mavi yakaliylar..

    "beyaz yakali"nin beyaz yakali oldugunun ön plana cikartma geregi duymasinin ve kendisiyle almanci tanimi arasina (hakli oldugu yanlari elbette var) mesafe koymaya calismasi da ayni sendromun neticesi oldugunu düsünüyorum.

    bu sinif ayriminin kompleksden kaynaklandini düsünüyorum. burada tipik almancilar dahi türkiye'deki insan degerini asagilayan yapinin, beyazlarin siyahlara ya da mavi yakalilara hakim oldugunu ve bunu sürdürmek istediklerinin farkinda. ama maalesef yüksek kültür seviyesine ulasmis bir cok türkiye insani bu kompleksten kurtulmayi basaramamis..

    ben buna üzülüyorum

    saygilarimla

    "beyaz yakali" almanci akademisyen

    ReplyDelete
  8. @"beyaz yakali" almanci akademisyen

    Eleştirilerinize madde madde cevap vermeye çalışayım

    -beyaz yakalı olmayı ön plana çıkarmayın demişsiniz.

    -> Bu blog ama yapılış itibarı ile Almanya'ya göç etmek isteyen beyaz yakalı insanlara yardımcı olmak amacı ile yapılmıştır. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki üniversite mezunu olmayan Türk vatandaşlarının şu anda (evlilik olayını dışarda bırakırsak) Almanya'ya iş bularak göç etmesi mevcut Alman göçmen yasaları ile imkansıza yakın. Bu yüzden beyaz yakalı kitleyi ön plana çıkarma durumundayım.

    - Sınıf ayrımını kompleksten yapıyorsunuz demişsiniz.

    -> Buyrun siz de mavi yakalılara yardımcı olacak bir blog hazırlayın. Ben kendim beyaz yakalı olduğum için başımdan geçenler bunlar, paylaşabileceğim tecrübeler bunlar.
    Bu ayrım kompleksten değil, endüstrinin onlarca seneden beri yaptığı bir ayrımdan geliyor.
    Almanların beyaz yakalı, mavi yakalı ayrımı yapmadığı sözünüz de malesef yanlış. Kapısının ziline bile 'Dipl. Ing.' yazan 'Dr.' yazan, yani üniversite okuduğunun farkını heryerde Alman toplumu kadar çizen insanların yaşadığı başka bir toplum görmedim ben.

    ReplyDelete
  9. sayin editör,

    Almanya'ya göç etmek isteyen akademisyenlere yardimci olmak amaciyla bu blogu kurmanizi taktir ediyorum.

    benim anlatmak istedigim beyaz yakali olmayi ön plana cirtmak degil. neden "beyaz yaka" ya da "mavi yaka" diye kavramlarin var olmasi gerektigini sorgulamak. elbette akademisyen olmaya öne cikartabilir insan..

    türkiye'de is ortaminda yüksek egitimli insanin diger siradan insalari asagiladigina tanik oldum. rahatsiz edici durum budur.

    belki de travma yasamis olabilirim ve bundan dolayi biraz fazla elestiri tarzinda yazmis olabilirim.
    aslinda bu blogun asil konusuda olmadiniginin da farkindayim.

    calismalarinizin devaminda basarilar diliyorum.

    "beyaz yakali" almanci akademisyen

    ReplyDelete
  10. Dün aksam Markus Lanz'in programini (ZDF'de)izleyen oldu mu? Konuklarin arasinda senelerdir takip ettigim ve hakkinda cok olumlu seyler düsündügüm Serdar Somuncu da vardi.

    Her zaman yaptigi gibi, son derece akilli bir sekilde Türklerle alakali konulara dokunup Almanlarin önyargilarini yikmaya calisti. Türklerin cesitliginden vs. bahsetti.
    Almanya'daki Türkler ile Türkiye'deki Türkler arasindaki farki da hiza etti.

    Bu adam benim gibi Almanya' da büyümüs, ama o da kesinlikle bir "Almanci" degil. Iki ülke hakkinda cok dogru yorumlar yapip, Almanlarin Türklere ve Türkiye'ye bakis acilarini iyi yönde degistiriyor.

    Aksamki programi kaciranlar youtube'dan izleyebilir.
    "Markus Lanz Serdar Somuncu" yazin, yeter.

    Selamlar
    Özden

    ReplyDelete
  11. Merhabalar ,
    Çok güzel bir blog hazırlamışsınız tam da benim ve birçok arkadaşımın ihtiyacı olduğu cevaplar.
    Yazmaya devam!

    ReplyDelete